Bir çoğumuz için dış görünüşümüz önemlidir. Bu evrimsel olarak hayatta kalmakla da ilgilidir. İçgüdüsel olarak biliriz ki, güzel ve diri bir vücut sağlık göstergesidir. Kendimizi daha iyi hissettikçe, bize güç, neşe ve motivasyon veren hormonların da üretimi artar. Bu sebeple, bir çoğumuz için de sağlıklı olmak fazla kilolarımızdan kurtulup formda kalmayı amaçlıyor. Formda kalmak için belki de en çok pazarlanan ürünlerden birkaçı da diyet içecekler… Bu ürünler gerçekten kilo vermemizi sağlıyor mu?
Nörobilim sayesinde beynimizi daha iyi anlamaya başladık. Physiology & Behavior dergisinin son araştırmasında, hayat tarzımızın beynimizi olumlu veya olumsuz yönde değiştirip değiştirmediğine dair bulgular var. Diyet ürünler kullanma tercihi bizi olumlu yönde mi, yoksa olumsuz yönde mi etkiliyor?
Diyet Meşrubat İçenlerin Beyin Taraması
San Diego Üniversitesi, 24 genç yetişkin ile yapılan bir araştırma şöyle: Grubun yarısı günde en az bir diyet meşrubat içiyor, diğer yarısı ise yapay tatlandırıcı kullanıyor… Bilim adamları belli bir süre sonra beyin taramaları sonucunda gözler önüne serilen bulgulara bakarlar; diyet ürünleri kullanan kullanıcılarının, kaudat çekirdekteki (Caudat Nucleus) faaliyet azalmıştır…
Bu ne demek? Bu bölge, ödül ve besin alımının kontrolünden sorumlu… Beden normal şartlarda şekerli bir ürün aldığında, bu bölge aktif olurken, tatlandırıcılar bir süre sonra bu bölgenin şeker karşısındaki hassasiyetinin yitirmesi sebep oluyor. Neden mi?
Vücut tatlı maddeler alıyor, ancak ürün şekersiz olduğu için kalori almıyor. Besin, beden içi asıl ödül… Tatlı bir gıda alıyor ve besin/kalori almayan beden için, artık şeker anlamlı bir uyarıcı olmamaya başlıyor. Beyin, tatlıya karşı kayıtsız kalmayı öğreniyor!
Bu bulgular, diyet ürünlerle obezite arasındaki bağlantı hakkında nasıl bir öngörü verebilir?
Yapay Tatlandırıcılar Ödül Konusunda Kafamızı Karıştırıyor!
Şekere karşı kayıtsızlığı öğrenen beyin, artık az mı yoksa çok mu şeker aldığının farkında olmuyor. Gerçekten aldığınız besine dikkat etmeyip, diyet içecekler yanında tatlı tüketimini dengelemeyi alışkanlık haline getirmişseniz, beyinde artık gerçekten aldığınız fazla şekere karşı bir alarm sisteminden mahrum kalmışsınız demektir. Dolayısıyla, fazla tatlı alma eğiliminde oluyor ve bir yandan da ödül merkezimizin harekete geçmesini umuyoruz.
Doğal olarak tüm bunlar bilinçdışı seviyede gerçekleşiyor. Bilinçli olarak diyet içecekler alıyor olabiliriz ancak, tüm sebeplerden dolayı kilo almaya devam edebiliriz.
Tercihler Beynimizi Etkiliyor…
Sadece diyet içecekler içmek değil, diğer tercihlerimiz ve davranışlarımız da beynimizi etkileyip yeni alışkanlıklar yaratabiliyor. Beyinle ilgili devrim yaratacak kavramlardan biri de “Neuroplasticity”! Bilim adamları yaşımızdan bağımsız olarak beynin değişebildiğini, nöron iletişiminde yeni yollar bularak bizim için çözümler bulduğu kanıtlandı. Bu sayede beynimiz öğrenebiliyor, iyileşebiliyor ve beyindeki küçük hasarlar karşısında yeni nöral yollar açabiliyor. Dolayısıyla yaşam tarzımızdaki yapılan tercihler beynimizde yeni nöral yollar açılmasını sağlayabiliyor…
Sonuç olarak, beynimize karmaşık mesajlar gönderen yapay maddelerin veya sanal faaliyetlerin farkına varmakta fayda var. Hangi yönde beynimizi değiştirmeyi diliyoruz? Olumlu mu? Olumsuz mu?